16 Şubat 2016 Salı

Karpuz ve Ananas Kas Geliştiren Meyvelerdir


Bilmeyenlere ananas ve karpuz tavsiyesi biraz tuhaf gelebilir ama kas geliştirmek için vücudunuzun tek ihtiyacı olan madde protein değildir. Mineralller, vitaminler ve hatta yağ bile gereklidir. Bu yüzden protein tozlarıyla yetinmek yerine her gıda grubunu içeren karışık bir beslenme takip ederseniz çok daha iyi sonuçlar alırsınız. Bunu bilimsel gerçekler kadar kendi tecrübeme de dayanarak söylüyorum. Ne zaman yağları sıfıra indirip proteine yüklendiysem beklediğim güç ve kas artışını elde edemedi. Ama karışık bir beslenme yolunu takip edince hem kuvvet kazandım hem de kas miktarını arttırdım.
Kas yapmak için tabi ki meyve yemek de gerekli. Meyvelerde bulunan A ve C vitaminleri antioksidan görevi görerek egzersizin yol açtığı metabolik hasarı gidermekte yarar sağlıyor. Ama bu sadece başlangıç. Her meyve çeşidinde kendine has bazı bitkisel bileşikler mevcut ve bunlar başka şeylerden sağlayamayacağınız faydalar sağlıyor. Bizim burada ele alacağımız ananas ve karpuz da işte bu bitkisel bileşikler sayesinde kas geliştirmeye katkı sağlıyor.
Ananasta bulunan ve performans ve sonuçlarınızı katlayacak olan madde bromelain. Bu bir tür enzim kokteyli ve ananasa has bir karışım. İki şekilde fayda sağlıyor. Birincisi, sindirim sisteminde proteinlerin parçalanıp emilmesine yardımcı oluyor. Böylece proteinler, daha çabuk emiliyor ve daha yüksek oranda kana karışarak kas dokularına daha kolay ulaşıyor. Ananasın, protein sindirimine yardımcı bu etkisi kaslarınınz için kilit öneme sahip ama hepsi bu değil. Bromelain vücuda da geçiyor ve zarar görmüş dokuların onarımını sağlıyor. Hasar görmüş doku, 20 kiloluk dambılları kaldırdıktan sonra kol kaslarınızın durumuna denir. İşte ananasın faydaları bu durumda devreye giriyor.
Karpuza gelince bu meyvede sitrülin diye bir amino asit var. İşin ilginç yanı karpuzun çok protein ve amino asit içeren bir gıda olmamasına rağmen sitrülin açısından açık ara farkla en zengin konumda oluşu. Temel Reis için ıspanak ne ise, damıl kaldıran adam için de sitrülin o. Yani sizi adeta süpermen yapacak bir madde sitrülin. Bu etkisi damarları genişletip kan dolaşımını rahatlatmasından ileri geliyor. Böylece yalnızca kan basıncını düşürüp kalbi korumakla kalmıyor, dokularınıza daha çok oksijen gitmesini de sağlıyor. Tabiatıyla spor yaparken çok daha zinde ve güçlü oluyorsunuz ve çok daha iyi sonuçlar alıyorsunuz. Aslında bu yönüyle karpuz sadece spor yapanlar için değil herkes için faydalı. Yaz sıcağında uyuşuklukla mücadele edenler ve sıkı çalışması gerekenler için karpuzun faydaları birebir. Gerçekten kahve içip kafein bağımlısı olacağınıza bir dilim karpuz yiyin daha iyi.
Sonuç olarak bir elinde tavuk butu öteki elinde süt kartonu olan sporcu imajının ötesine geçip meyveleri keşfetmek daha az çaba ile daha çok kas yapmanızı sağlayabilir. Meyveler ayrıca kanseri önler, hastalıklara karşı direnci sağlar ve zihni çalıştırır.

12 Ocak 2016 Salı

Mantarda D Vitamini Varmı?


D vitamini son zamanlarda gittikçe adını duyuran bir vitamin. Bunun başlıca sebebi ise D vitamininin faydalarına dair yapılan bazı keşifler. Buna göre D vitamini hastalıklara karşı koruyor. Hatta bu konuda isim yapmış olan C vitamininin pabucunu dama atacak derecede etkili. İşte bundan dolayıdır ki insanlar D vitamini konusunda daha bilinçli hale geliyorlar ve D vitamini seviyelerini ve yedikleri yiyeceklerde D vitamini olup olmadığını daha sıkı takip ediyorlar. Bu hiç de gereksiz bir çaba değil zira D vitamini eksikliği toplumda  sık görülen bir beslenme bozukluğu ve ciddiye alınması gereken sağlık sonuçları doğurabiliyor.
Gittikçe daha çok farkına vardığımız önemi ve genellikle yetersiz aldığımız bir vitamin olması, D vitamini ve D vitamini içeren besinler konusundaki merakı körüklüyor. Elbette her konuda olduğu gibi merak arttıkça bu konuda da safsatalar ve uydurmalar da coğalıyor. Özellikle beslenme ve sağlık konularında temelsiz iddialara dikkat etmek gerek çünkü bunlar ışık hızında yayılmaya meyilli oluyor. İşte bu sebeple D vitamini hakkında ortaya atılan ilginç bir iddianın gerçekliğini sorgulayacağız: Mantarda D vitamini var mı?
Tıpkı güneşlenince vücudunuzun D vitamini üretmesi gibi mantar da güneş ışınlarından D vitamini sentezler.
İddia şu: Mantarı güneşte bırakırsanız içinde D vitamini yani bu vitamininin bitkilerdeki versiyonu olan D2 vitamini oluşur. İnternette bu yünde yazılan yazılar gerçekten bir hayli fazla. Ama gerçeği bulmak için biz güvenilir bir kaynağa yöneldik ve ABD gıda bakanlığı websitesine göz attık. Bu konuda bir rapor hazırlamışlar. Buna göre mantar güneşte bekletilince gerçekten D2 vitamini üretiyor. Yani bu iddia gerçek ve hakikaten mantarda D vitamini var. Ama unutmamak gereken şu: D2 vitamini, D3 vitamin kadar etkili değil. Bunu nereden mi biliyoruz? Bu konuda yazılmış bilimsel bir makale var da oradan.
Şimdi bunu okuyan şunu düşünür: O zaman mantarları alalım balkona koyalım sonra yiyelim. Aslında tam olarak bunu demek istemiyoruz. Bir kere mantarda ne kadar D vitamini oluşacağını bilemiyorsunuz. Ya çok oluşur yada hiç oluşmaz. Yani boş yere güneşte pörsümüş mantar yemiş olabilirsiniz. Bir de gerek var mı? Yani başka yiyeceklerden de D vitamini alabilirsiniz. Mesela yumurta falan yiyin. Yumurtanın faydaları gayet iyi ve mantarla uğraşmak yerine yumurta veya sütten D vitamini almanız çok daha iyi olabilir.